Back to Basic

Ekonomik krizin en önemli sorumlularından biri olarak görülen finans sektörü, bu badireyi atlatmanın yolunu işte böyle tanımlıyor.

Son yılların en büyük keşifleri olarak tanımlanan yeni finansal enstrümanlar, herkesin akıllarını karıştırmak ve enstrümanları keşfedenleri “büyük adam!” yapmaktan öteye geçmediği için yavaş yavaş tedavülden kaldırılıyor.

Akıllandıklarını vurgulayan finans sektörü ileri gelenleri, babadan kalma basit ve işlevsel ürünlere odaklanılacağının ilk sinyallerini veriyor. Buna göre, müşterilere daha güvenilir ve daha kullanışlı, az ama öz ürünle hizmet sunmanın daha akılcı bir yol olacağı düşünülüyor.

Bu sadeleşme ve esasa dönme gereksinimi yalnızca finans sektöründe hissedilmiyor.

İneğini mora boyama gayretine düşmüş, pazara çok ürün sunmayı farklılaşma olarak algılamış her kuruluş, marjinal pazar payı kazanmak için girdiği külfetin şimdilerde neye mal olduğunu yavaş yavaş anlıyor.

Otomotivden elektroniğe, dayanıklı tüketimden gıdaya, tekstilden kimya ve ilaca her alanda, “yanlış farklılaşma algısı” kontrol edilemez bir ürün ve hizmet yelpazesi yarattı.

Pazarlamacılar, daha çok satmak için her ürünün tarifine el attılar. Büyük ciro vaatleriyle ürünlerin orasıyla burasıyla oynadılar. Rakamların cazibesi üst yönetimi yanılttı. Üretimciler gaza geldi. Derken, borçla harçla ardı ardına yatırımlar yapıldı. Bir de bakıldı; birkaç lokomotif ürünün dışında diğer ürünler satılmıyor, ambar raflarını süslüyor. Yalnızca mamul stokları şişse iyiydi. Hammadde ve yedek parça stokları da dağ olmuş, koyacak yer bulunmuyor.

Farklılaşma uğruna yapılanlar, devasa ürün mezarlıkları yaratmakla sınırlı kalmadı. Müthiş markalar (!) da yaratıldı. Daha sonra markalar bağımsızlıklarını ilan ederek, kendi organizmalarını kurdular, kendi kaynaklarını yarattılar. Gün geldi kardeş markalar birbirleri ile düşman oldu, kıyasıya birbirleriyle savaştılar. Üst yönetim daha çok kar elde etmek için bu kavgadan medet umdu. Zaman zaman bu kararının meyvelerini toplasa da dipte çoğu kez zarar yazdığını gördü.

Ancak devran döndü, talep azaldı. Büyük olan her şeyin, küçülme ve esasa dönme zamanı geldi.

Ürün portföyü şişmiş tüm firmalar şimdi ideal portföy karışımına ulaşmaya çalışıyorlar. Görünen o ki; eldeki atıl stokların erimesi zaman alacak, muhtemelen hurdacılara ve spot ürün satıcılarına gün doğacak.

Daha Fazla Daha Az