Şirketler, Ekim, Kasım, Aralık aylarında öyle bir telaş içindedir ki, görmeyin gitsin. Ne de olsa yıl sonu gelmektedir ve yıl sonu karnesi yaklaşmaktadır.
O kadar yoğunuz ki, 15 dakikalık hazırlıklara zaman ayıramıyoruz. Belki farkında değiliz ancak bu 15 dakikalarımıza kıyamadığımız için, işlerimiz istediğimiz gibi gitmiyor. Gelin birlikte biraz düşünelim...
İş yaşamında networking, ilişki ağı geliştirme anlamına geliyor. Piyasada kaç kişiyi tanıyorsun? Kaç kişi seni tanıyor? Nasıl tanınıyorsun? Nasıl algılanıyorsun? Tüm bu soruların yanıtları bu kavram içinde şekilleniyor.
En iyicilik yönümüzü iş yaşamına taşıdığımızda daha bir dikkatli davranmamız gerekiyor. Çünkü bu huyumuzun bedelini yalnızca kendimiz değil, şirketimiz ve bazen de üçüncü taraflarla birlikte ödüyoruz.
“Eşitlik” kavramı olanaklardan yararlanma açısından çalışanlar arasında ayırım yapılmamasını vurgularken; kardeş kavram “adalet” ise her çalışana uygun düşeni, hakkı olanı verme anlamına geliyor.
İş yaşamında herkesin bir patronu var. Patron deyip geçmeyin. Onun işe bakış şekli her şeyi belirliyor. İş yapış tarzımızı, çalışma prensiplerimizi, birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızı, iş yaptığımız tedarikçileri hatta bizim iş yaşamına bakış biçimimizi.
Tatil öncesi hazırlık döneminde bir diğer karar verilmesi gereken nokta, yanınıza dizüstü bilgisayarınızı alıp almayacağınızdır. Ben şahsen, ne durumda olursa olsun, dizüstü bilgisayar ile tatile çıkılmaması gerektiğine inananlardanım.
Bir arkadaşım ile geçenlerde karşılaştık. Uzun zamandır işsiz olduğunu söyledi. Şaşırdım! Kendisiyle en son görüştüğümde önemli bir şirkette önemli bir pozisyondaydı.
Neyse ki, son yıllarda “lider doğulur, lider olunur” tartışmaları şiddetini kaybetmeye başladı da konunun önemini kavrayan şirketler liderlik geliştirme programları üzerine odaklandılar. Bu programların amacı; mevcut yöneticilere veya onların potansiyel varislerine liderlik becerileri kazandırmak.
Bu yazımın konusu bir arkadaşımın başından geçen bir olayla ilgili. Kendisi, önemli bir şirkette önemli bir pozisyona hazırlanıyordu ve şirketinin de kendisini bu pozisyon için hazırladığını düşünüyordu. Yaşadığı şok bir olayla tüm beklenti ve umutları yerle bir oldu.