Size müjdeli bir haberim var!
Artık Batı’nın içi geçmiş yaşlı amcalarının 100 yıl öncesinde keşfettikleri bayatlamaya yüz tutmuş, hem günümüz gerçeklerine hem de ülkemiz şartlarına uymayan satış tekniklerine itibar etmemize gerek kalmadı!
Güncel ve etkili satış tekniklerine yönelik kritik bilgi birikimi çok yakınımızda duruyor. Yapmamız gereken tek şey; yanı başımızda duran binlerce örneğe dikkatlice bakmak ve bu örneklerden çıkaracağımız dersleri satış ekiplerimize uyarlamak.
Lafı daha fazla uzatmadan satış konusunda birçok açıdan esinlenebileceğimiz kitleyi sizlere büyük bir onurla tanıtmak isterim: Cefakâr Türk Anneleri...
Evet yanlış okumadınız!
Bildiğiniz ülkemiz annelerinden, yani benim eşim gibi, annem gibi, aynı şekilde sizlerin eşleri, anneleri gibi klasik Türk Annelerini kastediyorum.
Ne alaka demeyin!
Çünkü ülkemizin tipik anne profilini detaylıca incelediğinizde başarılı bir satışçının sahip olması gereken en temel yetkinliklerle karşılaşıyorsunuz: Israr etme, sabırlı olma, enerjik olma ve kendi kendini motive etme...
Gelin, incelememize “ısrar etme” yetkinliği ile başlayalım.
Saatler yemek zamanını gösterdiğinde anneler büyük bir özenle küçük çocuklarının yemeklerini hazırlıyorlar. Daha sonra “tavşan kaç, kurt kovala misali” bir tempoda çocuklar önden, anneler arkadan bir lokma yemenin amansız mücadelesine başlıyorlar.
Başlangıçta hızla tüketilen birkaç lokma, sonlara doğru uzun zaman dilimlerine yayılıyor. En son lokmaların mideye giriş frenkansı onlu dakikaları buluyor. Anneler büyük bir azimle pes etmeden çocuklarına son lokmayı yedirmeyi çalışırken gösterdikleri çaba bizlere müşterisini teslim almaya çalışan satışçının halini anımsatıyor.
Annelerin yemek yedirmekte gösterdiği ısrar, beraberinde sabırlı olma yetkinliğini getirse de esas olarak sabrın doruğa çıktığı an, çocuk uyuturken yaşanıyor. Çocuk odasında kucakta atılan sayısız turlar, sayısız ninniler masallar, “belki temiz hava iyi gelir” ümidiyle balkonda hava aldırmalar ve en son çare olarak bebek arabası ile ev dışında atılan turlar ülkemiz annelerinin nasıl birer sabır küpü olduğunu bizlere kanıtlıyor.
Enerjik olma yetkinliğine gelince bu konuda çok fazla bir şey söylemeye zaten gerek olmadığını belirtmeliyim. Tüm gün çocukların peşinden koşan, gözlerini bir an için onların üzerinden ayırmayan annelerin sahip olduğu enerji miktarı kaç kaloridir, açıkçası tahmin bile edemiyorum.
Tüm bu fedakarlık ve özverilerin sonucunda çocukların annelerine doğru coşkuyla koşması, “annem” diyerek bacaklarına sıkıca sarılması, anneleri yeni bir gün için öyle şarj ediyor ki, buna da havalı ismiyle kendi kendini motive etme diyoruz.
Gördüğünüz gibi annelerimiz tüm kritik satışçı yetkinliklerini üzerinde taşıyorlar. Bu yüzden yapmamız gereken tek şey; işini Türk Anneleri gibi yapacak satışçıları bulmak ve onları bu yönde motive etmek.
Her ne kadar çocukken annesinin yakın ilgisinden zaman zaman sıkılan bir kişi de olsam, bana kazandırdıklarını düşündüğümde değerli annemin önünde saygıyla eğiliyorum ve bu vesile ile tüm ülkemiz annelerine işlerini büyük bir özenle yerine getirdiklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
İyi ki varlar...
Daha Fazla Daha Az