Değerli İş Ortaklarımız
Geleneksel YENİ YIL mektubumuzu özellikle bu yıl biraz geç gönderiyoruz, nedenini okuyunca siz de anlayacaksınız… Umarız keyifle okursunuz :) Önce 2016’ da yaşanmış 4 hikaye
1. Hikaye;
Üsküdar'dan minibüse binerken genç delikanlı elindeki sigara paketini buluşturup yere attı . Bunu gören şoför "kardeşim genç adamsın! Yakıştı mı bu yaptığın sana?" deyince Genç delikanlı yanıt verdi "Belediye çalışsın Abiii"
Yorumunuz; ....
2. Hikaye;
Beşiktaş vapurunda 6-7 yaşlarındaki kız çocuk annesine ' of of of istemiyorum diyorum sanaaa' diye bağırırken, annenin telefonu çaldı. Anne telefonda çemkirerek 'manyak mısın? ya niye Kadıköy iskelesinde bekliyorsun… Çabuk ol, 5 dk sonra iniyoruz' dedi.
Yorumunuz; ....
3. Hikaye;
Bir eğitimin öğle yemeğinde, katılımcı bir adam " Hocam yetti artık, benim umudum kalmadı. Laf aramızda İrlanda 'da bir şirketle görüşüyorum. Gidebilirsek eşimle birlikte gideceğiz bu Ülkeden" derken karşısındaki başka bir kadın arkadaş lafa girdi " Vallahi git!!!, Benim Abim 5 yıl önce, Karısını ve çocuklarını Kanada'ya taşıdı. Kendi İstanbul'da çalışıyor 6 ayda bir ya o Kanada'ya gidiyor veya ailesi buraya geliyor. Çok mutlular!!
Yorumunuz; ....
4.Hikaye;
1 ocak sabahı kalkınca cep telefonumda 18 Whatsapp mesajı gördüm. Yeni yıl mesajları devamı diye açtım ve şok oldum: Reina'da hain saldırı 39 ölü ...
Yorumunuz; ....
Yukarıdaki tüm hikayeler'in yorumlar bölümünü nasıl doldurursunuz?
Eğitimsizlik mi? Umutsuzluk mu? Güven problemi mi? Saygısızlık mı? Vaay halimize mi?
Maalesef evet mi?
Bence hepsi ..
Çevremize bakınca o kadar çok olumsuz mesaj varken ayakta kalmak da zor, umudu korumak da.. Hatta yeni yılın ilk günlerinde içimizden geçen şey ‘EYVAH , 2017 de de olumsuzluklar-felaketler devam mı edecek?’
Sizden ricam, 13 ocak 2017 tarihini ajandanıza /telefonunuza kaydedin ve aşağıdaki bölüm ile ilgili kişisel görüş/kararlarınızı sadece 5 hatırlatıcı kısa (her cümle 3 kelimeyi geçmesin lütfen) cümle ile yazın.
Umudumuzu taze tutmak, enerjimizi yükseltmek için 2017 tekliflerim ;
MEDYA DİYETİ
Özellikle sosyal medya ağlarında paylaşılan ve olumsuzluğu olumsuzlukla besleyen sitelerden, kanallardan uzak duralım.
Haber izlemeyelim, tamamen kendimizi kapatalım demiyorum. Kişisel tercihimize göre bir –iki kaynaktan haber izleyebiliriz , ama acıyı reklam yapan, bizi dibe çeken yayınlardan uzak duralım. Whatsapp gruplarında sürekli lanet okuyan- negatif enerji yayan sohbetleri hızlıca okuyup geçelim (hatta okumayalım)
RUTİNLERE DEVAM
Toplumca yaşanan felaketler pek çok insanı günlük rutinlerinden koparır ve insanları (bak en basit şeyleri bile yapamaz oldum. Her zaman gittiğim –katıldığım etkinliklerden mahrum kaldım psikolojisi yaratır) izole eder. Halbuki küçük rutinleri ile insan kendini daha iyi hisseder. Örneğin; Her ay arkadaşlarla yenen grup yemeğine katılmak, bir konsere gitmek gibi. Eğer rutinler için çok riskli bölgelere gitmek gerekiyorsa belki mekan veya ulaşım aracı çeşidi farklılaştırabilir. Aktivetelere, küçük rutinlere devam etmek bizlere hayat devam ediyor hissini yaşatacaktır. O yüzden izole olmak, kabuğuna kaçmak değil normal hayat düzenimize olabildiğince devam edelim.
SPİRİTÜEL KAYNAKLAR veya SAKİNLEŞTİRİCİ KAYNAKLAR
Kimimiz için akşam yatarken edilen bir dua, kimimiz için akşam yatmadan önce 10 dk dinlendirici bir müzik dinlemek, kimimiz için günlük bir mini meditasyon, kimimiz için her gün bir şiir okumak… Kendimizi sakinleştiren yöntemi en iyi kendimiz biliriz, her akşam 10 dakikamızı Ruhumuzu detokslamak için ayıralım.
DEĞERLERE ODAKLANMAK
Psikolojik krizlerde-travmalarda insanı ayakta tutan ve enerji veren kaynak içimizde barındırdığımız değerlerdir. Değerler insanın bir ağaç gibi kökleridir. Eğer kökler beslenirse ağaç yeşil ve dinç kalır. Ama kökler beslenmez ise ağaç kurur, cansızlaşır. Kişisel olarak yaptığımız işte veya özel hayatımızda bize en anlamlı gelen değerlere odaklanalım. Yaşamak ve yaşatmak istediğimiz değerlerimiz için bu yıl (2017) tıpkı ibadet eder gibi her gün (evet her gün!!) bir küçük eylem yapalım ve bu yaptığımızı fark edelim.
Askıda ekmek kampanyası ile birine yardım etmek de olabilir, uzun zaman sonra bir uzak akrabamızı aramakta, bir makale yazıp iş arkadaşlarıyla paylaşmak da olabilir, fırsat bulup bir kitap okumakta…
Teklifim 2017 de her gece yatağa yattığımızda bugün ben hangi değerime nasıl dokunduğumu hatırlayalım ve kendimizi ‘TAM-BÜTÜN-KENDİM GİBİ’ hissettiğimi fark edelim. Fark etmek kısmı burada önemli, çünkü belki hepimiz nice eylem ile günde onlarca değerimize temas ediyoruz ama farkında olmadığımızda Beyin bunu tam algılamıyor. Hatırlatıp-farkında olarak yapınca Beyin’ de ödül merkezi uyarılıyor AFERİN alıyorum ve seratonin salgılıyorum.
ÇOCUKLAR, HAYVANLAR İLE ZAMAN GEÇİRMEK
Özellikle kedi-köpek gibi tüylü varlıklar ve çocuklar insana moral verir. Bu yıl kuzen,yeğen, arkadaş çocuğu fark etmez sevdiğimiz minikler ve hayvan dostlarımız ile ilgilenelim, özel zaman ayıralım. Biliyor musunuz ? sadece negatif enerjiyi atmak için değil spontanite için de .. Maalesef olumsuz gelişmeler insanı gerip, kabuğuna çekmez aynı zamanda katılaştırır ve Spontanlığından uzaklaştırır. Spontanlığı kazanmanın en güzel yollarından biri dramatizasyon eyleme geçmektir.
Çocuklarımızla oyun oynayalım, şarkı söyleyim, dans edelim, resim yapalım … Yaptıkça açılalım, açıldıkça esneyelim, gevşeyelim rehabilite olalım.Bu 5’liyi 6-7-8 e çıkarmak mümkün, gerisini sizin hayal gücünüze bırakalım. Eminiz şimdiden başka güzel öneriler aklınıza gelmiştir bile . Biz girişi yaptık, gelişme ve sonuç ‘sana-bana-ona’ kalıyor.
Birazcık bir fikir verebildiysek, sizlerin 2017 si için bir mum ışığı tutabildiysek ne mutlu…
Sevgiyle kalın…
HEPİMİZE MUTLU YILLAR
Daha Fazla Daha Az